Yoğurtluoğlu (Yavukluoğlu) Medresesi (Tire)
İzmir
ili Tire ilçesinde, Turan Mahallesi, Beyler Deresi semtinde bulunan
Yoğurtluoğlu Camisi ve medresesinin yapım tarihini ve banisini belirten
kitabesi günümüze gelememiştir. Vakıf kayıtlarında da vakfiyesine
rastlanmayan bu yapı topluluğunun XV. yüzyılda Yoğurtluoğlu Mehmet Bey
tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Halk arasında Yavukluoğlu Külliyesi
olarak tanınmaktadır.
Yapı
topluluğunun bir bölümünü oluşturan medrese cami avlusunun doğu ve batı
yönlerini çevirmektedir. Doğu ve batı yönünde yedişer odadan meydana
gelen medresenin kuzeydoğusunda kare planlı, kubbeli ve imaret denilen
bir bölüm bulunmaktadır. Bunun yanı sıra cami çevresinde bazı yapı
kalıntılarına rastlanmışsa da bunların ne olduğu anlaşılamamıştır.
Medrese
kesme taştan ve tuğla hatıllı olarak yapılmıştır. Medrese hücrelerinin
önünde yuvarlak kemerlerle birbirlerine bağlı bir revak bulunmaktadır.
Bunun arkasındaki on dört medrese hücresi yuvarlak kemerli bir kapı ve
dikdörtgen söveli birer pencere ile avluya açılmaktadır. Medrese
hücrelerinin içerisinde ocak ve nişlere yer verilmiştir.
Medrese
uzun yıllar harap durumda kalmış, bir ara yoksullar barınağı olarak
kullanılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2005 yılında restore
edilmiştir.
Allionai Köprüsü (Bergama)
İzmir
ili Bergama ilçesine 22 km. uzaklıktaki Allionai Asklepion alanındaki
bu köprünün kitabesi günümüze gelememiştir. Yapı üslubundan MS. II.-III.
Yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır.
Köprü
kesme taştan yapılmış olup, üç yuvarlak gözden meydana gelmiştir.
Bunlardan ortadaki göz diğerlerinden daha geniştir. Günümüzde iyi bir
durumdadır.
Su Kemerleri (Selçuk)
Ephesos’ta
yapılan kazılar sırasında çeşitli dönemlere ait çeşmeler ile evlere su
sağlayan su kanalları ortaya çıkarılmıştır. Su kaynaklarının kente
uzaklığından ötürü de ilk zamanlarda su gereksinimi kuyu ve sarnıçlardan
karşılanmıştır. Sonraki dönemlerde Kuşadası’nın güneyindeki
Değirmendere (Kençherios) ile Keltepe’deki su kaynaklarından
yararlanılmıştır. Efes’e 42.5 km. uzaklıkta bulunan bu kaynaklardan su
0.8 m. genişliğinde, 0.9 m. yüksekliğinde; 0.65 m. genişliğinde ve 0.45
m. yüksekliğindeki kanallarla getirilmiştir. Bu kanallar Bülbül Dağı’nın
çevresini dolaşmıştır.
Bunun
dışında İzmir yolu üzerindeki Pranga Suyu (Klaseas) 10 km. uzunluğundaki
kayalara oyulmuş kanallar ve taş duvarlardan yapılmış terasların
aracılığı ile şehre getirilmiştir. Bunun için yer yer kemerlere
gereksinim duyulmuştur. Böylece sular Ayasuluk Tepesi’ne kadar
ulaştırılmıştır.
Günümüzde Selçuk
ilçesinde Bizans döneminde yapılmış su kemerleri bulunmaktadır. Bu
kemerler doğu yönünden gelerek Ayasuluk Tepesi’ne kadar uzanmaktadır.
Oldukça yüksek kesme taş ve tuğladan yapılmış, yuvarlak kemerlerle
birbirine bağlanmış olan kemerler günümüze kısmen iyi bir durumda
gelebilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder