Hacı Hekim Hamamı (Bergama)
İzmir
ili Bergama ilçesinde bulunan bu hamamın kitabesi günümüze
gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Ancak, Hacı Hekim
isimli bir kişi tarafından 1513 tarihinde Cami ve arasta yaptırılmıştır.
Hamamın da cami ile birlikte bu tarihte yaptırıldığı sanılmaktadır.
Hamam
moloz taş ve tuğladan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Soyunmalık
bölümünün ortasında dikdörtgen silmeli çerçeve içerisine alınmış
yuvarlak kemerli mermerden giriş kapısı bulunmaktadır. Hamam soyunmalık,
ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Soğukluk bölümü
kareye yakın dikdörtgen planlı olup, üzeri kasnaklı kubbe ile örtülüdür.
Sıcaklık bölümü dikdörtgen planlı ve kubbelidir. Çevresinde halvet
hücreleri, ortasında da göbek taşı bulunmaktadır. Külhan kısmı hamama
bitişik olarak eklenmiştir.
Hamam değişik zamanlarda yapılan onarımlar nedeniyle özgünlüğünden oldukça uzaklaşmış olup, günümüzde kullanılmaktadır.
Çeşme Kanuni Kervansarayı
İzmir
ili Çeşme ilçe merkezinde, deniz kıyısında bulunan bu kervansaray
kitabesinden öğrenildiğine göre h.935 (1528) yılında Kanuni Sultan
Süleyman’ın emri ile yapılmıştır.
Kitabenin mealen anlamı:
“Tanrı
tarafından korunulan bu binanın yapılmasını kara ve denisin sultanı
Sultan Selim oğlu Sultan Süleyman 935 (1528) yılı tarihinde emretti.
Bunu Babuçcuoğlu Ali yaptı”.
Bu
kitabeden öğrenildiğine göre kervansarayın mimarı Ali Babuçcuoğlu
Ömer’dir. Ancak, Osmanlı kaynaklarında bu mimarın başka bir eserine
rastlanmamıştır. Evliya Çelebi bu kervansarayla ilgili bazı bilgiler
vermektedir:
“Kıblesi tarafındaki
varoşu ile Çeşme Kalesi Sığla sancağı hükmünde Cezayir kaleminde yüz
elli akçe kazadır ve nahiyesi kırk köydür. Yüz elli toprak örtülü bağlı
bahçeli evlerdir. Sahilde bir cami, karşısında bir han-ı azimi var.
Cümle yetmiş ocaktır. Çatısındaki kurşunu kâfirler almıştır ve imareti
vardır. Bu imaretler Süleyman Hanın veziri iken maktül olan İbrahim
Paşa’nın hayratıdır”.
Evliya
Çelebi’ye dayanılarak kervansarayın Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı
makbul ve maktül İbrahim Paşa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Kervansarayın
dış cephe görünüşü farklılıklar göstermektedir. Batı cephesi karışık
olarak yontma taş ve tuğla sıraları ile yapılmış olduğu halde yan
cepheler moloz taş ve tuğla parçaları ile örülmüştür. Orta kısımda
bulunan ve asıl yapıdan dışarıya bir çıkıntı meydana getiren giriş ve
onun iki yanında da dükkânlar bulunuyordu.
Kervansaray
Kuşadası’ndaki Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’na benzemekte olup, onun
gibi dış görünüşü bir kaleyi andırmaktadır. Kervansarayın üst örtüsü ve
merdivenleri kısmen yıkılmış ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1971
yılından sonra orijinal kalıntılarına dayanılarak restore edilmiştir.
Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış olan kervansarayın iç avlusu
18.60x18.40 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, avlu etrafında
yolculara ayrılan bölümler, depolar ve bir de mescidi bulunmaktadır.
Avlunun güneydoğu köşesinde ve doğu-batı yönünde uzanan bir yağhane
binası vardır. Ayrıca kuzey-güney yönüne de üzeri tonozlu üç oda
yerleştirilmiştir. Kervansarayın giriş kapısı yanından çıkılan 28 odalı
ikinci bir katı bulunmaktadır. Klasik Osmanlı kervansaray mimarisi
örneklerinden olan bu yapıda her iki kat birbirinin eşi plan
düzenindedir.
Kervansarayın
yuvarlak bir giriş kapısı olup, bu kapı iki renkli taşlarla örülmüş ve
dikdörtgen kesme taştan bir çerçeve içerisine alınmıştır. Girişin üst
kısmında dışa açılan mazgal pencereler bulunmaktadır. Cephe görünümü
kirpi saçaklı bir kornişle sonuçlanmakta olup, yapının tümü ahşap bir
çatı ile örtülmüştür.
Kervansarayın arkasında da Çeşme Kalesi bulunmaktadır. Kervansaray günümüzde otel olarak kullanılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder