Pages

Subscribe:

Ads 468x60px

5 Ocak 2013 Cumartesi

İzmir İli Tarihi Eserleri 30


Hacı Hekim Hamamı (Bergama)
İzmir ili Bergama ilçesinde bulunan bu hamamın kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Ancak, Hacı Hekim isimli bir kişi tarafından 1513 tarihinde Cami ve arasta yaptırılmıştır. Hamamın da cami ile birlikte bu tarihte yaptırıldığı sanılmaktadır.
Hamam moloz taş ve tuğladan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Soyunmalık bölümünün ortasında dikdörtgen silmeli çerçeve içerisine alınmış yuvarlak kemerli mermerden giriş kapısı bulunmaktadır. Hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Soğukluk bölümü kareye yakın dikdörtgen planlı olup, üzeri kasnaklı kubbe ile örtülüdür. Sıcaklık bölümü dikdörtgen planlı ve kubbelidir. Çevresinde halvet hücreleri, ortasında da göbek taşı bulunmaktadır. Külhan kısmı hamama bitişik olarak eklenmiştir.
Hamam değişik zamanlarda yapılan onarımlar nedeniyle özgünlüğünden oldukça uzaklaşmış olup, günümüzde kullanılmaktadır.

Çeşme Kanuni Kervansarayı
İzmir ili Çeşme ilçe merkezinde, deniz kıyısında bulunan bu kervansaray kitabesinden öğrenildiğine göre h.935 (1528) yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile yapılmıştır.
Kitabenin mealen anlamı:
“Tanrı tarafından korunulan bu binanın yapılmasını kara ve denisin sultanı Sultan Selim oğlu Sultan Süleyman 935 (1528) yılı tarihinde emretti. Bunu Babuçcuoğlu Ali yaptı”.
Bu kitabeden öğrenildiğine göre kervansarayın mimarı Ali Babuçcuoğlu Ömer’dir. Ancak, Osmanlı kaynaklarında bu mimarın başka bir eserine rastlanmamıştır. Evliya Çelebi bu kervansarayla ilgili bazı bilgiler vermektedir:
“Kıblesi tarafındaki varoşu ile Çeşme Kalesi Sığla sancağı hükmünde Cezayir kaleminde yüz elli akçe kazadır ve nahiyesi kırk köydür. Yüz elli toprak örtülü bağlı bahçeli evlerdir. Sahilde bir cami, karşısında bir han-ı azimi var. Cümle yetmiş ocaktır. Çatısındaki kurşunu kâfirler almıştır ve imareti vardır. Bu imaretler Süleyman Hanın veziri iken maktül olan İbrahim Paşa’nın hayratıdır”.
Evliya Çelebi’ye dayanılarak kervansarayın Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı makbul ve maktül İbrahim Paşa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Kervansarayın dış cephe görünüşü farklılıklar göstermektedir. Batı cephesi karışık olarak yontma taş ve tuğla sıraları ile yapılmış olduğu halde yan cepheler moloz taş ve tuğla parçaları ile örülmüştür. Orta kısımda bulunan ve asıl yapıdan dışarıya bir çıkıntı meydana getiren giriş ve onun iki yanında da dükkânlar bulunuyordu.
Kervansaray Kuşadası’ndaki Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’na benzemekte olup, onun gibi dış görünüşü bir kaleyi andırmaktadır. Kervansarayın üst örtüsü ve merdivenleri kısmen yıkılmış ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1971 yılından sonra orijinal kalıntılarına dayanılarak restore edilmiştir. Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış olan kervansarayın iç avlusu 18.60x18.40 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, avlu etrafında yolculara ayrılan bölümler, depolar ve bir de mescidi bulunmaktadır. Avlunun güneydoğu köşesinde ve doğu-batı yönünde uzanan bir yağhane binası vardır. Ayrıca kuzey-güney yönüne de üzeri tonozlu üç oda yerleştirilmiştir. Kervansarayın giriş kapısı yanından çıkılan 28 odalı ikinci bir katı bulunmaktadır. Klasik Osmanlı kervansaray mimarisi örneklerinden olan bu yapıda her iki kat birbirinin eşi plan düzenindedir.
Kervansarayın yuvarlak bir giriş kapısı olup, bu kapı iki renkli taşlarla örülmüş ve dikdörtgen kesme taştan bir çerçeve içerisine alınmıştır. Girişin üst kısmında dışa açılan mazgal pencereler bulunmaktadır. Cephe görünümü kirpi saçaklı bir kornişle sonuçlanmakta olup, yapının tümü ahşap bir çatı ile örtülmüştür.
Kervansarayın arkasında da Çeşme Kalesi bulunmaktadır. Kervansaray günümüzde otel olarak kullanılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız