Pages

Subscribe:

Ads 468x60px

5 Ocak 2013 Cumartesi

İzmir İli Tarihi Eserleri 20

Günümüzde Buca Lisesi’nin bir bölümünü oluşturmaktadır.
Buca’nın en eski yapılarından olan De Jongh Malikânesinin 1800’lü yıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Malikâneyi yaptıran De Jongh ailesi XX. yüzyılın başlarında Buca’dan ayrılmış ve malikâneyi de bir İtalyan işadamına satmıştır. Bundan sonra bahçesi bir süre İzmir’de Levantenlerin kurduğu Tenis kulübünün kortlarına dönüşmüştür. Daha sonraları yapılan eklerle sanatoryum olarak kullanılmıştır.
Yapı kesme taş, moloz taş ve tuğladan dikdörtgen planlı bir yapı olup, üzeri ahşap çatı ile örtülüdür. Tek katlı yapının altında dışa pencerelerle açılmış olan bir bodrumu bulunmaktadır. Yapının cephesi sütunlu bir revak şeklindedir. Zemin katın üzerinde aynı plan düzeninde bir de çatı katı eklenmiştir. Günümüzde Sosyal Sigortalar Kurumu mülkiyetindedir.
Buca’dak, Gavrili Konağı’nı Mimar Vafiyedis XIX. yüzyılın ikinci yarısında yapmıştır. Yakın zamanlara kadar Pengelli ailesinin yaşadığı bu konak moloz taş ve tuğladan dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Cephesi tuğla frizler, pencere üzerlerindeki yarım daire kemer ve alınlıklarla hareketlendirilmiştir. Ayrıca cephenin ortası üçgen bir alınlıkla sona erdirilmiştir. Üzeri ahşap çatı ile örtülü olan konağın kemer alınlıklarında ve pencere altlarına rozetler yerleştirilmiştir.
XIX. yüzyıl sonu ile XX. yüzyılın başında Russo Köşkü ise diğer yapılardan farklı bir mimari özellik yansıtmaktadır. Bu köşkte değişik mimari formlar ve motifler kullanılmıştır. İki katlı olan köşkün kısa kenarı üçgen alınlıkla sona ermekte olup, üzeri ahşap çatı ile örtülüdür. Evin sokağa bakan yan cephesi dışarı çıkıntılı, çatıya kadar yükselen cumba şeklindedir. Ayrıca kısa kenarın bir köşesine camekânlı balkon şeklinde bir başka cumba yerleştirilmiştir.
Buca’da Levantenlere ait malikâneler arasında en dikkat çekici örneklerden biri olan Forbes Malikânesinin 1908 yılında yaptırıldığı sanılmaktadır. Yapımından bir yıl sonra yanan malikâne 1910 yılında yeniden yapılmıştır. Forbes ailesinin buradan ayrılmasından sonra Whittall ailesi bu köşkte yaşamıştır.
Köşk kesme taş ve tuğladan dikdörtgen planlı olup, iki katlı olarak yapılmıştır. Giriş dört sütunun taşıdığı üçgen bir alınlık ile gösterişli bir konumdadır. Bunun yanında dikdörtgen planlı üç katlı kule şeklinde bir bölüm bulunmaktadır. Alt kattaki bölüm sağır nişli olup, üzerindeki iki bölüm dışarıya taşırılmış kornişlerle birbirlerinden ayrılmıştır. İnce uzun pencereleri ile cephesi oldukça hareketlendirilmiş, adeta küçük bir saray görünümünü almıştır.
Ormanlık bir tepe üzerinde bulunan köşk günümüzde SSK Hastane içerisinde iyi bir durumdadır.
XIX. yüzyılda yapılmış olan, Buca eşrafından Davut Farkoh’un Konağı dikdörtgen planlı, iki katlı İstanbul’daki konaklara benzer şekilde, karnıyarık plan türünde yapılmıştır. Ortadaki sofa etrafında odalar simetrik olarak sıralanmıştır. Cephe görünümünde üç kemerli ana girişi ile dikkati çekmektedir. Girişin üzerinde yine üç kemerli olarak bir balkona yer verilmiştir. Cephedeki pencereler ince uzun dikdörtgen söveli olup, yalnızca kemerli balkon içerisindeki pencereler yuvarlak kemerlidir.
Buca Belediyesi’nin hizmet binası olarak kullanılan bu konak günümüzde Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi ve Kütüphane olarak kullanılmaktadır.
Buca’daki Papazlar Okulu’nun yapım tarihi ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bununla beraber yapı üslubundan XIX. yüzyılın sonlarında veya XX. yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır.
İki katlı olan bu yapı üç bölümden meydana gelmiş, bölümler birbirlerinden kornişlerle ve silmelerle ayrılmıştır. İç plan düzeninde ise, sofaların çevresindeki koridorlara odalar yerleştirilmiştir. Moloz taş ve tuğladan yapılmış olan bina ahşap kırma çatı ile örtülüdür.
Buca’da zeytinlik alanda bulunan, günümüzde şehir içerisinde kalan Levantenlerden Hacı Andoniyadis’e ait olan kule evin ilginç bir mimarisi vardır. Halk arasında bu yapıya Kız Kulesi ismi verilmiştir. Geniş bir taban üzerine oturtulmuş, moloz taş ve tuğladan yapılmış konik formdaki bu yapının üst kısmına dıştan bir merdivenle çıkılmaktadır. Bunun üzerinde yuvarlak balkonu andıran bir teras ve konik bir çatı ile örtülü olduğu izlerden anlaşılmaktadır. Bu yapı Buca’nın kendine özgü mimari örneklerinden birisidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız